bilgiliadam
Yeni Üye
Yahya Kemal Beyatlı Şiiri
SESSİZ GEMİ
Artık demir almak gunu gelmişse zamandan,
Mechule giden bir gemi kalkar bu limandan
Hic yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Gunlerce siyah ufka bakar gozleri nemli
Bicare gonuller Ne giden son gemidir bu
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu
Dunyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez kArtık demir almak gunu gelmişse zamandan,
Mechule giden bir gemi kalkar bu limandan
Hic yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Gunlerce siyah ufka bakar gozleri nemli
Bicare gonuller Ne giden son gemidir bu
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu
Dunyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki, giden sevgililer donmeyecekler
Bir cok gidenin her biri memnun ki yerinden
Bir cok seneler gecti; donen yok seferinden
SİSTE SOYLENİŞ
Birden kapandı birbiri ardınca perdeler
Kandilli, Goksu, Kanlıca, İstinye nerdeler?
Som zumrut ortasında, muzaffer, akıp giden
Firuze nehri nerde? Bugun saklıdır, neden?
Benzetmek olmasın sana dunyada bir yeri;
Eylul sonunda boyledir İsvicre golleri
Bir devri lanetiyle boğan şairin Sis´i
Vicdan ve ruh elemlerinin en zehirlisi
Hulyama bir eza gibi aksetti bir daha;
Ortun! Muebbeden uyu! Ey şehr! O beddua
Hayır bu hal uzun suremez, sen yakındasın;
Hala dağılmayan bu sisin arkasındasın
Sıyrıl, beyaz karanlık icinden, parıl parıl
Berraklığında bilme nedir hafta, ay ve yıl
Huznun, ferahlığın bizim olsun kışın, yazın,
Hic bir zaman kader bizi senden ayırmasın
SES
Gunlerce ne gordum ne de kimseye sordum,
´Yarab! hele kalp ağrılarım durdu!´ diyordum
His var mı bu alemde nekahat gibi tatlı
Gonlum bu sevincin heyecanıyla kanatlı
Bir taze bahar alemi seyretti felekte,
Mevsim mutehayyil, vakit akşamdı Bebek´te,
Akşam! Lekesiz,,saf, iyi bir yuz gibi akşam!
Ta karşı bayırlarda tutuşmuş iki uc cam;
Sakin koyu,şen cepheli kasrıyle Kucuksu,
Ardında vatan semtinin ormanları kuytu;
Bir neşeli hengamede cepcevre yamaclar
Hep aynı tehassusle meyillenmiş ağaclar
Dalgın duyuyor ruzgarın ahengini dal dal
Baktım suzulup gecti acıktan iki sandal
Bir lahzada bir pancur acılmış gibi yazdan
Bir bestenin engin sesi yukseldi boğazdan
Coşmuş yine bir aşkın uzak hatırasıyla,
Aksetti uyanmış tepelerden sırasıyla,
Dağ dağ o guzel ses butun etrafı gezindi:
Gormuş ve gecirmiş denizin kalbine sindi
Ani bir uzuntuyle bu ruyadan uyandım
Tekrar o alev gomleği giymiş gibi yandım,
Her yerden o,hem aynı bakış ,aynı emelde,
Bir kanlı gul ağzında ve mey kasesi elde;
Her yerden o, hem aynı guzellikte gorundu,
Sandım bu biten gun beni ram ettiği gundu
TERCİH
Dunyada ne ikbal ne servet dileriz
Hatta ne de ukbada saadet dileriz
Aşkın gul acan bulbul oten vaktinde
Yaranla tarab yar ile vuslat dileriz
ŞARKI
Kalbim yine uzgun seni andım da derinden;
Gectim yine dun eski hazan bahcelerinden!
Uzgun ve kırılmış gibi en ince yerinden,
Gectim yine dun eski hazan bahcelerinden!
Senden boşalan bağrıma goz yaşları dolmuş!
Gordum ki yazın bastığımız otlar solmuş
Son demde bu mevsim gibi benzimde kul olmuş
Gectim yine dun eski hazan bahcelerinden!
HAZAN BAHCELERİ
Kalbim yine uzgun, seni andım da derinden
Gectim yine dun eski hazan bahcelerinden
Yorgun ve kırılmış gibi en ince yerinden
Gectim yine dun eski hazan bahcelerinden
Senden boşalan bağrıma gozyaşları dolmuş
Gordum ki yazın bastığımız otları solmuş
Son demde bu mevsim gibi benzimde kul olmuş
Gectim yine dun eski hazan bahcelerinden
SESSİZ GEMİ
Artık demir almak gunu gelmişse zamandan,
Mechule giden bir gemi kalkar bu limandan
Hic yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Gunlerce siyah ufka bakar gozleri nemli
Bicare gonuller Ne giden son gemidir bu
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu
Dunyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez kArtık demir almak gunu gelmişse zamandan,
Mechule giden bir gemi kalkar bu limandan
Hic yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Gunlerce siyah ufka bakar gozleri nemli
Bicare gonuller Ne giden son gemidir bu
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu
Dunyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki, giden sevgililer donmeyecekler
Bir cok gidenin her biri memnun ki yerinden
Bir cok seneler gecti; donen yok seferinden
SİSTE SOYLENİŞ
Birden kapandı birbiri ardınca perdeler
Kandilli, Goksu, Kanlıca, İstinye nerdeler?
Som zumrut ortasında, muzaffer, akıp giden
Firuze nehri nerde? Bugun saklıdır, neden?
Benzetmek olmasın sana dunyada bir yeri;
Eylul sonunda boyledir İsvicre golleri
Bir devri lanetiyle boğan şairin Sis´i
Vicdan ve ruh elemlerinin en zehirlisi
Hulyama bir eza gibi aksetti bir daha;
Ortun! Muebbeden uyu! Ey şehr! O beddua
Hayır bu hal uzun suremez, sen yakındasın;
Hala dağılmayan bu sisin arkasındasın
Sıyrıl, beyaz karanlık icinden, parıl parıl
Berraklığında bilme nedir hafta, ay ve yıl
Huznun, ferahlığın bizim olsun kışın, yazın,
Hic bir zaman kader bizi senden ayırmasın
SES
Gunlerce ne gordum ne de kimseye sordum,
´Yarab! hele kalp ağrılarım durdu!´ diyordum
His var mı bu alemde nekahat gibi tatlı
Gonlum bu sevincin heyecanıyla kanatlı
Bir taze bahar alemi seyretti felekte,
Mevsim mutehayyil, vakit akşamdı Bebek´te,
Akşam! Lekesiz,,saf, iyi bir yuz gibi akşam!
Ta karşı bayırlarda tutuşmuş iki uc cam;
Sakin koyu,şen cepheli kasrıyle Kucuksu,
Ardında vatan semtinin ormanları kuytu;
Bir neşeli hengamede cepcevre yamaclar
Hep aynı tehassusle meyillenmiş ağaclar
Dalgın duyuyor ruzgarın ahengini dal dal
Baktım suzulup gecti acıktan iki sandal
Bir lahzada bir pancur acılmış gibi yazdan
Bir bestenin engin sesi yukseldi boğazdan
Coşmuş yine bir aşkın uzak hatırasıyla,
Aksetti uyanmış tepelerden sırasıyla,
Dağ dağ o guzel ses butun etrafı gezindi:
Gormuş ve gecirmiş denizin kalbine sindi
Ani bir uzuntuyle bu ruyadan uyandım
Tekrar o alev gomleği giymiş gibi yandım,
Her yerden o,hem aynı bakış ,aynı emelde,
Bir kanlı gul ağzında ve mey kasesi elde;
Her yerden o, hem aynı guzellikte gorundu,
Sandım bu biten gun beni ram ettiği gundu
TERCİH
Dunyada ne ikbal ne servet dileriz
Hatta ne de ukbada saadet dileriz
Aşkın gul acan bulbul oten vaktinde
Yaranla tarab yar ile vuslat dileriz
ŞARKI
Kalbim yine uzgun seni andım da derinden;
Gectim yine dun eski hazan bahcelerinden!
Uzgun ve kırılmış gibi en ince yerinden,
Gectim yine dun eski hazan bahcelerinden!
Senden boşalan bağrıma goz yaşları dolmuş!
Gordum ki yazın bastığımız otlar solmuş
Son demde bu mevsim gibi benzimde kul olmuş
Gectim yine dun eski hazan bahcelerinden!
HAZAN BAHCELERİ
Kalbim yine uzgun, seni andım da derinden
Gectim yine dun eski hazan bahcelerinden
Yorgun ve kırılmış gibi en ince yerinden
Gectim yine dun eski hazan bahcelerinden
Senden boşalan bağrıma gozyaşları dolmuş
Gordum ki yazın bastığımız otları solmuş
Son demde bu mevsim gibi benzimde kul olmuş
Gectim yine dun eski hazan bahcelerinden