Son Konu

Yahya Kemal Beyatlı Şiirleri Sessiz Gemi

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
32
Puanları
48
Credits
-6,413
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Yahya Kemal Beyatlı Şiiri



SESSİZ GEMİ

Artık demir almak gunu gelmişse zamandan,
Mechule giden bir gemi kalkar bu limandan

Hic yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol

Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Gunlerce siyah ufka bakar gozleri nemli

Bicare gonuller Ne giden son gemidir bu
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu

Dunyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez kArtık demir almak gunu gelmişse zamandan,
Mechule giden bir gemi kalkar bu limandan

Hic yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol

Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Gunlerce siyah ufka bakar gozleri nemli

Bicare gonuller Ne giden son gemidir bu
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu

Dunyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki, giden sevgililer donmeyecekler

Bir cok gidenin her biri memnun ki yerinden
Bir cok seneler gecti; donen yok seferinden

SİSTE SOYLENİŞ

Birden kapandı birbiri ardınca perdeler
Kandilli, Goksu, Kanlıca, İstinye nerdeler?

Som zumrut ortasında, muzaffer, akıp giden
Firuze nehri nerde? Bugun saklıdır, neden?

Benzetmek olmasın sana dunyada bir yeri;
Eylul sonunda boyledir İsvicre golleri

Bir devri lanetiyle boğan şairin Sis´i
Vicdan ve ruh elemlerinin en zehirlisi

Hulyama bir eza gibi aksetti bir daha;
Ortun! Muebbeden uyu! Ey şehr! O beddua

Hayır bu hal uzun suremez, sen yakındasın;
Hala dağılmayan bu sisin arkasındasın

Sıyrıl, beyaz karanlık icinden, parıl parıl
Berraklığında bilme nedir hafta, ay ve yıl

Huznun, ferahlığın bizim olsun kışın, yazın,
Hic bir zaman kader bizi senden ayırmasın

SES

Gunlerce ne gordum ne de kimseye sordum,
´Yarab! hele kalp ağrılarım durdu!´ diyordum
His var mı bu alemde nekahat gibi tatlı
Gonlum bu sevincin heyecanıyla kanatlı
Bir taze bahar alemi seyretti felekte,
Mevsim mutehayyil, vakit akşamdı Bebek´te,
Akşam! Lekesiz,,saf, iyi bir yuz gibi akşam!
Ta karşı bayırlarda tutuşmuş iki uc cam;
Sakin koyu,şen cepheli kasrıyle Kucuksu,
Ardında vatan semtinin ormanları kuytu;
Bir neşeli hengamede cepcevre yamaclar
Hep aynı tehassusle meyillenmiş ağaclar
Dalgın duyuyor ruzgarın ahengini dal dal
Baktım suzulup gecti acıktan iki sandal
Bir lahzada bir pancur acılmış gibi yazdan
Bir bestenin engin sesi yukseldi boğazdan
Coşmuş yine bir aşkın uzak hatırasıyla,
Aksetti uyanmış tepelerden sırasıyla,
Dağ dağ o guzel ses butun etrafı gezindi:
Gormuş ve gecirmiş denizin kalbine sindi
Ani bir uzuntuyle bu ruyadan uyandım
Tekrar o alev gomleği giymiş gibi yandım,
Her yerden o,hem aynı bakış ,aynı emelde,
Bir kanlı gul ağzında ve mey kasesi elde;
Her yerden o, hem aynı guzellikte gorundu,
Sandım bu biten gun beni ram ettiği gundu

TERCİH

Dunyada ne ikbal ne servet dileriz
Hatta ne de ukbada saadet dileriz
Aşkın gul acan bulbul oten vaktinde
Yaranla tarab yar ile vuslat dileriz

ŞARKI

Kalbim yine uzgun seni andım da derinden;
Gectim yine dun eski hazan bahcelerinden!
Uzgun ve kırılmış gibi en ince yerinden,
Gectim yine dun eski hazan bahcelerinden!

Senden boşalan bağrıma goz yaşları dolmuş!
Gordum ki yazın bastığımız otlar solmuş
Son demde bu mevsim gibi benzimde kul olmuş
Gectim yine dun eski hazan bahcelerinden!

HAZAN BAHCELERİ

Kalbim yine uzgun, seni andım da derinden
Gectim yine dun eski hazan bahcelerinden
Yorgun ve kırılmış gibi en ince yerinden
Gectim yine dun eski hazan bahcelerinden

Senden boşalan bağrıma gozyaşları dolmuş
Gordum ki yazın bastığımız otları solmuş
Son demde bu mevsim gibi benzimde kul olmuş
Gectim yine dun eski hazan bahcelerinden
 
Üst Alt